Bursa

Yeşiltaş, “Eğer bugün sesimizi birleştirmez ve birlikte hareket etmeliyiz.''

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “Eğer bugün sesimizi birleştirmez ve birlikte hareket etmezsek, ‘Recep Tayyip Erdoğan’ kanunları; devlete, düzene ve hukuka karşı galip gelir.''

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İl Başkanlığında gerçekleştirilen basın açıklamasında Türkiye’nin “anayasızlaştırma” sürecine, yargı bağımsızlığına ve hukukun üstünlüğüne ilişkin önemli mesajlar verdi. Yeşiltaş, “Eğer bugün sesimizi birleştirmez ve birlikte hareket etmezsek, ‘Recep Tayyip Erdoğan’ kanunları; devlete, düzene ve hukuka karşı galip gelir. Biz, AKP’nin ve onun küçük ortağının, Türkiye’yi kaosa sürüklemesine izin vermeyeceğiz” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve Türkiye'de yaşanan hukuk krizinin unutturulmamasına ilişkin basın açıklaması yaptı.

İl Başkanlığında düzenlenen açıklamaya, Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün, İl Gençlik Kolları Başkanı Elifnur Yamak, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, il ve ilçe kadın kolları yönetimleri ve partililer katıldı.

Açıklamasında 9 Kasım 2023 günü iktidarın onayıyla, Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından bir hukuk darbesi gerçekleştirildiğini ve Anayasa’nın Yargıtay tarafından ayaklar altına alındığını söyleyen Yeşiltaş, “Yargıtay, Milletvekili Can Atalay hakkında, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği ‘hak ihlali’ ve ‘tahliye’ kararına uyulmamasına karar verdi. Ayrıca hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu. Bunlarla yetinmeyen Yargıtay, ‘Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürün’ diyerek meclisi tehdit etti” dedi.

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş’ın açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:

“Anayasa’nın 153. maddesi son derece açık. Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir. Yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlar ve uyulması zorunludur.

Yargıtay’ın misyonu; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temel ilkeleri ışığında, toplumun güvenini ve hukuki güvenliğini sağlayacak şekilde, şeffaf, topluma karşı hesap verebilir, bağımsız ve insan onuruna uygun bir yaklaşımla; ülke genelinde içtihat birliğini gerçekleştirmektir. Ancak Yargıtay, 25 Ekim 2023 tarihli Anayasa Mahkemesi kararını yok sayarak, bir yargı darbesi gerçekleştirmiştir. Yargıtay, almış olduğu bu kararla, Anayasa Mahkemesini ve kararını işlevsiz bırakmıştır. Yargıtay, Anayasa’dan kaynaklanmayan bir yetkiyi kendi kendine yaratmış, Anayasayı eylemli olarak ilga etmiş, yetki ve görev gaspında bulunarak, aslında, yok hükmünde bir kararla, Anayasayı ihlal suçunu işlemiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kararları son karardır. Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımamak demek, aslında, ‘Anayasa’yı tanımıyorum’ demektir”

“HAKSIZ, HUKUKSUZ VE ADALETSİZ DÜZENE İTİRAZ EDİYORUZ”

Haksız, hukuksuz ve adaletsiz düzene itiraz ettiklerini ve itirazlarını her gücün daha güçlü bir şekilde tekrarlamaya devam edeceklerini belirten Yeşiltaş, “Tüm yapılanlara rağmen adaletten vazgeçmedik ve bundan sonra da vazgeçmeyeceğiz. Hakkı, hukuku, adaleti ve yargı bağımsızlığını savunanlar olarak, sesimizi yükseltmeye devam ediyoruz ve her zaman devam edeceğiz. Bizler, yargıda yaşanan bu krize yönelik gerekli çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Şehrimizdeki sendikalar, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri ve akademik odalar ile bir araya gelip, onların fikirlerini aldık. Değerli katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz” dedi.

“RECEP TAYYİP ERDOĞAN” KANUNLARINA KARŞI; DEVLETİ, DÜZENİ VE HUKUKU SAVUNUYORUZ

Yeşiltaş konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

“Eğer bugün sesimizi birleştirmez ve birlikte hareket etmezsek, “Recep Tayyip Erdoğan” kanunları; devlete, düzene ve hukuka karşı galip gelir. Biz, AKP’nin ve onun küçük ortağının, Türkiye’yi kaosa sürüklemesine izin vermeyeceğiz. Biz, “Recep Tayyip Erdoğan” kanunlarına karşı; devleti, düzeni ve hukuku savunuyoruz. Tüm bunların yanında şunu net olarak ifade etmek gerekir ki, iktidarın bu kararla birlikte nasıl bir anayasa hazırlığı içerisinde olduğu belli olmuştur. Bu millete nefes aldırmayacak, baskıcı ve her türlü özgürlüğü ayaklar altına alan bir anayasa düşledikleri açıkça ortadadır.

Bizler için Anayasa meselesi, barınma hakkı meselesidir. Çocukların parklarda yatmaması meselesidir. Bizler için Anayasa meselesi, örgütlenme hakkı meselesidir, işçinin hakkını alması meselesidir. Bizler için Anayasa meselesi, bu onurlu halka sahip çıkma meselesidir. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, sarayın kirli planlarına geçit vermeyeceğimizi ve hukuk devletinden vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha sizlerin aracılığıyla güçlü bir şekilde duyuruyor; değerli katkılarından dolayı bütün sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara, meslek örgütlerine ve akademik odalara teşekkür ediyoruz. Önümüzdeki süreçte, saray kanunlarına ve yargı darbelerine karşı, mücadelemizi her geçen gün daha da büyüteceğiz ve aydınlık bir Türkiye’yi hep beraber yaratacağız.”